- adavet
- is., esk., Ar. ˁadāvet
Düşmanlık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ADAVET — Husumet, düşmanlık. Kin. buğz. Garaz.(Adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mâna yı hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakiki bulunsa, o vakit adâvet mecazi… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
adâvet — (A.) [ تواﺪﻋ ] düşmanlık. ♦ adâvet etmek/eylemek düşmanlık gütmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ucaş — adavet, bir birisine sert söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAŞİFE — Adâvet, düşmanlık, kin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMARET — Adavet edişmek, düşmanlık yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞANİ' — Adavet etmek, kin tutmak mânasına şeneân dan ism i fâil olup, buğz eden, kin tutan demektir. Esas murad ise; buğz edip geçmiş olan değil, buğzunda devam ve ısrar eden demektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KÂFİR — Hakkı görmeyen ve örten. İyilik bilmeyen. Allah ı inkâr eden. Dinsiz. İmanın esaslarına veya bunlardan birine inanmayan. Mülhid.(Arkadaş! İman, bütün eşya arasında hakiki bir uhuvveti, irtibatı, ittisali ve ittihad rabıtalarını te sis eder.Küfür… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
düşmanlık — is., ğı 1) Düşman olma durumu 2) Düşmanca duygu veya davranış, yağılık, hasımlık, adavet, muhasamat, husumet, antagonizm Bana karşı her tavrında bir düşmanlık seziyorum. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
keyn — halk; arka, puşt; hased, adavet … Çağatay Osmanlı Sözlük
ucaşmak — bahsa tutuşmak, adavet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük