- dargın durmak
- küskün durumda olmak
Bu olaydan sonra benimle aylarca dargın durdu.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu olaydan sonra benimle aylarca dargın durdu.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dargın — sf. 1) Darılmış olan, küskün Hasan Ağa büyük oğlu ile dargındı. S. F. Abasıyanık 2) Soğuk, ilgisiz Annem, bahçe kapısında beni iki dargın kelime ile karşıladı. Y. Z. Ortaç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dargın durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişinmek — nsz 1) Surat asmak, dargın durmak 2) hay. b. Bazı böcekler, saldırıya uğradıklarında bütün uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmek 3) hlk. Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçınmak — den Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük