- didik didik etmek
- didiklemek
Bu emel bana bu üç yıllık ömrümü didik didik edip kâğıt üzerine koymamı zorluyor.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu emel bana bu üç yıllık ömrümü didik didik edip kâğıt üzerine koymamı zorluyor.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
didik didik — zf. 1) Didiklenmiş biçimde Topraklar bile ateş ve demir sağanaklarıyla didik didik karışmıştı. H. C. Yalçın 2) Ayrıntılı olarak Her hazır yargıyı yeniden didik didik inceleyeceğiz. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller didik didik etmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
titmek — didik didik etmek, yün ve keteni kabartmak, pamuku tohumundan ayırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
net — sf., Fr. net 1) Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen 2) İyi duyulan (ses) 3) Kesintilerden sonra geri kalan miktarda olan, safi Bin beş yüz net veriyorlardı, vergi, sigorta çıktıktan sonra. H. Taner 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıcığını cıcığını çıkarmak — 1) incelenmemiş, elden geçirilmemiş hiçbir yerini bırakmamak, didik didik etmek Allah ın bildiğini kuldan ne saklamalı, ilk önce aklımdan bazı çirkin şüpheler geçer gibi olmuştu. Hastanenin ıcığını cıcığını çıkarmıştım. R. N. Güntekin 2) bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük