- dinlenme yapmak
- istirahat etmek, dinlenmek, yorgunluk çıkarmak
Şoför ve muavini, üstleri yağ ve toprak içinde, yüzlerinde siyah terler damlayarak bir kenara oturup uzunca bir dinlenme yapıyorlardı.
- Sabahattin Ali
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şoför ve muavini, üstleri yağ ve toprak içinde, yüzlerinde siyah terler damlayarak bir kenara oturup uzunca bir dinlenme yapıyorlardı.
- Sabahattin AliÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dinlenme — 1. is. Dinlenmek işi, istirahat Kendisine bir yere oturup dinlenmeyi teklif ettim. A. Haşim Birleşik Sözler dinlenme kampı dinlenme salonu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller dinlenme yapmak 2. Dinlenmek (II) işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kamp — is., Fr. camp 1) Çadır, baraka vb. eğreti araçlardan oluşturulan konak yeri Beni öyle bir dinlenme kampına alsınlar ki kapıdan girerken kimlik kartımla birlikte kişiliğimi de kapıda bırakayım. H. Taner 2) Bu yerde konaklama Kamp hayatı. 3) Kurum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mola — is., İt. mola 1) Yorgunluğu gidermek için duraklama Köye gidinceye kadar iki yerde mola verdik. 2) den. Koyuverme Halatı, mola ettiler. 3) sp. Voleybol ve basketbolda takımların oyun içinde taktik alışverişleri yapmak için aldıkları dinlenme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tatil — is., Ar. taˁṭīl 1) Kanun gereğince çalışmaya ara verileceği belirtilen süre, dinlenme Yurdumuzda hafta tatili iki gündür. 2) Okul, meclis, adliye vb. kuruluşların çalışmasını durdurduğu veya kapalı bulunduğu dönem 3) Eğlenmek, dinlenmek amacıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük