- bastırmak
- -i
1) Basma işini yaptırmak
Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta.
- T. Dursun K2) Zararlı bir olayı önlemekYangını bastırmak.
3) Durdurmakİsyanı bastırmak.
4) Üstünlüğünü göstermekŞişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor.
- Ö. Seyfettin5) Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek6) GidermekHeyecanını bir türlü bastıramıyor.
- N. Araz7) Hemen söylemekCevabı bastırdı.
8) nsz Ansızın birinin yanına gitmekAma bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar.
- O. Rifat9) nsz Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermekTipi birdenbire bastırmış.
- S. F. Abasıyanık10) -e Baskı yapmak, üzerine iyice düşmekKöyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar.
- E. Bener11) hlk. Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.