- düşkün olmak
- (bir şeye) çok önem, değer vermek
Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım.
- B. R. Eyuboğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şiire milletçe düşkün oluşumuzun sebeplerini araştırırken kafiye merakımıza takıldım.
- B. R. EyuboğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
düşkün — sf. 1) Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır. H. E. Adıvar 2) Geçim sıkıntısına düşmüş Eski arkadaşının düşkün bulunduğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müptela olmak — alışmak, düşkün olmak, tutulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tiryakisi olmak — (bir şeyin veya birinin) bir şeye veya birine çok düşkün olmak Artık birbirimizin tiryakisi olmuştuk. Y. Z. Ortaç Açık söyleyeyim, ben parasızlığın tiryakisi bile oldum. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
divanesi olmak — (bir şeyin) bir şeye çok düşkün olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zebunu olmak — (birinin) birini çok sevmek, ona aşırı düşkün olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hastası olmak — (bir şeyin) bir şeye çok düşkün olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
delisi (veya olmak) — (...) bir şeye, bir kimseye aşırı derecede düşkün (olmak) Kitap delisi. Oyun delisi. Sinema delisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
fülsüahmere muhtaç olmak — çok fakir, düşkün, zavallı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mehirsek — düşkün olmak … Beypazari ağzindan sözcükler
bozmak — i, ar 1) Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor. 2) Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak Bir insanın aklını bozabilmesi için evvelce bu aklın mevcut olması lazım gelir. A. Ş.… … Çağatay Osmanlı Sözlük