- eda etmek
- 1) borcunu ödemek2) dinî buyrukları yerine getirmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
eda — 1. is., Ar. edāˀ 1) Davranış, tavır Alaycı bir eda ile soruyorum. R. H. Karay 2) Naz, işve Giyimi kuşamı tepeden tırnağa Paris modası ya, nazı edası hiç aşağı kalmıyor ki! A. İlhan 3) Anlatış biçimi, tarzı Sonra birdenbire sözlerinin konferans… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EDA-İ FERÂİZ — Allah ın (C.C.) farz olarak emrettiklerini yerine getirmek. Farz vazifelerini ifa etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAHDİS-İ NİMET — Cenab ı Hakk a karşı şükrünü edâ etmek ve teşekkür etmek maksadiyle nâil olduğu nimeti anlatmak, onunla sevincini ve şükrünü bildirmek. (Bak: Küfran ı ni met)(Bâzan tevâzu , küfran ı ni meti istilzam ediyor, belki küfran ı ni met olur. Bâzan da… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAZA — Birdenbire olan musibet. Beklenmedik belâ. * Vaktinde kılınmayan namazı sonradan kılmak. * Allah ın takdirinin ve emrinin yerine gelmesi. * Hâkimlik, hâkimin hükmü. * İstemeden yapılan zarar. * Hükmeylemek, hüküm. * Bir şeyi birbirine lâzım… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TE'DİYE — (C.: Te diyat) Eda etmek. * Ödenmiş para. Verilmiş borç. * Borcunu vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHRAM — Hacıların örtündükleri dikişsiz elbise. * Yün yaygı. Büyük yün çarşaf. * Fık: Hac veya umreyi yada her ikisini eda etmek için mübah olan şeylerden bazılarını nefsine menetmek ve onlardan sakınmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
REDD — Geri döndürmek, kabul etmemek, çevirmek, def etmek. * Bir şeyin karşılığını icra etmek. * Sözü selâset ve talâkatla eda edemeyip harfleri geri çevirerek konuşmağa sebep olan dilin tutukluğuna denir. * Cerhetmek. * Kötü ve fena şey … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ilahi — 1. is., ed., müz., Ar. ilāhī Tanrı yı övmek, ona dua etmek için yazılıp makamla okunan nazım Bütün gün genç kızlar ilahiler söylemişlerdi. Ç. Altan 2. ünl., Ar. ilāhī Bu ne hâl, ne tuhaf gibi şaşma, sitem bildiren bir söz İlahi Eda abla! Güzele… … Çağatay Osmanlı Sözlük
naz — is., Far. nāz 1) Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda 2) İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış Çok naz âşık usandırır. 3) Şımarıkça davranış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller naz etmek naza çekmek nazı … Çağatay Osmanlı Sözlük