elmas gibi

elmas gibi
çok iyi, çok değerli

Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • ELMAS-TIRAŞ — Elmas gibi yontulmuş olan makbul bir cam, kristal …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • elmas — is., Ar. elmās 1) Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon 2) Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş. R. H. Karay 3) sf. Bu taşlarla… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Naz Elmas — Born June 16, 1983 (1983 06 16) (age 28) İstanbul, Turkey Occupation Actress Years active 2002 present Naz Elmas (born 16 June 1983) is a Turkish actress …   Wikipedia

  • elmastıraş — sf., Ar. elmās + Far. terāş 1) Üzeri elmas gibi yontulmuş (iyi tür cam, billur) Elmastıraş sürahi. 2) is. Ucu elmaslı, kalem biçiminde cam keskisi, elmas …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BİLLUR — Şeffaf, parlak taş, elmas gibi kıymetli. Cam gibi parlayan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KAYLULE — Kerâhet vakti olmayan kuşluk vakti uykusu, öğle uykusu.(Re fet, $ âyet i celilesindeki $ kelimesinin mânasını merak edip sorması münasebetiyle ve hapiste sabah namazından sonra sairler gibi yatmasından gelen rehavet dolayısıyla, elmas gibi… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • elmasımsı — sf. Elması andıran, elmasa benzeyen, elmas gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BELADİR — f. Kadınların kullandıkları altun, gümüş, zümrüt, yakut, elmas gibi süs eşyası. * Belâyı def etmek için verilen sadaka …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • pırlanta — is., İt. brillante 1) Birçok façetası olacak biçimde yontulmuş foyasız parlak elmas Onlara hakiki pırlanta diye geçirilmek istenen yalancı elmaslara bir kuyumcunun baktığı gibi bakmıştı. H. E. Adıvar 2) sf. Üzerinde bu elmas bulunan (yüzük vb.)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gerçek — sf., ği 1) Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki Kâğıt paranın saymaca değeri varsa da gerçek değeri yoktur. 2) is. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat 3) Aslına uygun… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”