- emin olmak
- inanmak, güvenmek
Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar.
- M. Yesari
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar.
- M. YesariÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
emin — sf., Ar. emīn 1) Güvenli Gizli kitapları ve notları yok etmemiş yahut daha emin bir yere kaldırmamıştım. R. N. Güntekin 2) Sakıncasız, emniyetli, tehlikesiz Dağlar hiçbir zaman emin değildir. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Şüphesi olmayan Pek büyük bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEBAİR — (Kebire. C.) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı: Allah ı inkâr etmek. Allah a şirk koşmak. Kat iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. Allah ın rahmetinden ümidini kesmek. Allah ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İTKAN — Pürüzsüz yapmak veya yapılmak. Sağlamlaştırmak. Hakikata yakından vakıf olmak, delileriyle bilmek, inanmak. Bilerek emin olmak. Muhkem kılmak, muhkem yapmak. Sâbit kılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SÜFTECE — (C.: Süfâtic) İçi kovuk boş cisim. * Bir yerden bir yere armağan olarak gönderilen şey. * Yol korkusundan emin olmak için tâcirlere borç olarak verilen para … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
duman — is. 1) Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım. B. S. Erdoğan 2) Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık Köyünün … Çağatay Osmanlı Sözlük
Diyarbakır Prison — Location Diyarbakır, Turkey Status Operational Security class D type and E type … Wikipedia
mutmain — sf., esk., Ar. muṭmaˀin İnanmış, gönlü kanmış, emin olan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mutmain olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
SÜNUH — Sâbit olma. Sağlam ve emin olma. * İyice bilme SÜNUH{ (SENÂHA) Fâsid ve mütegayyer olmak. Bozulmak ve değişmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük