- faş etmek
- gizli olanı açığa vurmak, duyurmak, ortaya dökmek, dile vermek
Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu telaffuz, onun dadılı, matmazelli geçmiş çocukluğunun izlerini de faş ederdi.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
faş — is., esk., Far. fāş Açığa vurulma, ortaya dökülme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller faş etmek faş olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEYZ — (C.: Füyuz) Bolluk, bereket. * İlim, irfan. Mübareklik. * Şan, şöhret. * İhsan, fazıl, kerem. Yüksek rütbe almak. * Suyun çoğalıp çay gibi taşması. Çok akar su. * Bir haberi fâş etmek. * İçindeki düşüncesini izhar etmek.(Hakaik ı imaniye ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük