- garip bulmak
- yadırgamak, tuhaf ve anlaşılmaz olarak nitelemek
Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum.
- M. Yesari
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Sizin gibi modern bir sosyete adamının böyle düşünmesini garip buluyorum.
- M. YesariÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
garip — sf., bi, Ar. ġarīb 1) Kimsesiz, zavallı 2) Yabancı, gurbette yaşayan, elgin 3) Acayip Yağmur, ortalığa garip bir kış serinliği getirmişti. A. İlhan 4) ünl. Şaşılacak bir şey karşısında söylenen söz Demek Bekir böyle utangaç bir çocukmuş. Garip! A … Çağatay Osmanlı Sözlük
yabansımak — i Yabansı bulmak, garip ve tuhaf bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
garipsemek — i 1) Kendini gurbette veya kimsesiz gibi düşünerek içlenmek İstanbul u özlediğimi anlıyor ama yabancılığımı da garipsiyordum. C. Uçuk 2) Bir şeyi garip, tuhaf ve uygunsuz bulmak, alışamamak, yadırgamak Hasılı vapuru kaçıran bir adam, iskeleden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yaftalanmak — nsz 1) Yafta asılmak veya yapıştırılmak 2) Tanınmak, nitelenmek, şöhret bulmak Bir garip adam, bir egzotik şair diye yaftalanan Asaf Hâlet Çelebi yi yakından tanımak fırsatını buldum. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük