hâkim olmak

hâkim olmak
1) buyruğunu yürütmek, egemenliğini sürdürmek

Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve iradesi kırılmadıkça o millete hâkim olmanın imkânı yoktur.

- Atatürk
2) etkili olmak, hükmetmek

Islak saçları bir beyaz tülbende sarılı, hamamdan yeni çıkmış bir Türk kızı onun bütün hülyalarına hâkim olmaya başlamıştı.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • sinirlerine hâkim olmak — (bir kimse) davranışlarını ve kendini denetleyebilmek, soğukkanlı olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hâkim — sf., Ar. ḥākim 1) Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti. A. Gündüz 2) Başta gelen, başta olan, baskın çıkan 3) Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse) Bir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hükümran — (A. F.) [ ناﺮﻤﮑﺣ ] hüküm süren, hakim olan. ♦ hükümran olmak hakim olmak …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rakibe — is., esk., Ar. raḳībe Kadın rakip Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. H. C. Yalçın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imsak etmek — bir şeyden el çekerek nefsine hâkim olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini tutmak — 1) kendine hâkim olmak Benim zevcemi görseniz dünyanın en güzel kadını olduğunu tasdik edeceksiniz diye haykırmak ister, zorla kendimi tutardım. Ö. Seyfettin 2) dayanmak, sabretmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hükümet — (A.) [ ﺖﻡﻮﮑﺣ ] 1. hükümet. 2. hakimiyet. 3. devlet. ♦ hükümet sürmek hakim olmak, hükmetmek, hüküm sürmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Gramática del turco — Contenido 1 Olmak Eylemi (Los verbos Ser y Estar) 2 Contenidos 2.1 Introducción 2.2 Partes de la oración …   Wikipedia Español

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”