- halel gelmek
- bozulmak, zarara uğramak
İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İsterdim ki saçlarının rengine, dişlerinin parıltısına ve gözlerinin güzelliğine halel gelmemiş olsun.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
halel — is., esk., Ar. ḫalel Bozma, bozukluk Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller halel gelmek halel getirmek halel vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
halel — (A.) [ ﻞﻠﺧ ] bozukluk. ♦ halel gelmek bozulmak, lekelenmek, gölge düşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
haleldâr — (A. F.) [ راﺪﻠﻠﺧ ] bozulmuş, bozuk. ♦ haleldâr etmek bozmak, halel getirmek. ♦ haleldâr olmak bozulmak, halel gelmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü