- hasıl olmak
- ortaya çıkmak, türemek
Beklediği havanın hasıl olmadığını görerek yine sopasını sakladı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Beklediği havanın hasıl olmadığını görerek yine sopasını sakladı.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
maksat hasıl olmak — amaca ulaşılmak, amaç gerçekleşmek İmzanın arkasına saklanan adam dost, düşman her kim olursa olsun maksat hasıl olmuştu. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâsıl — (A.) [ ﻞﺹﺎﺣ ] ortaya çıkan, var olan. ♦ hasıl etmek meydana getirmek, ortaya çıkarmak. ♦ hâsıl olmak ortaya çıkmak, var olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hasıl — sf., Ar. ḥāṣil Olan, ortaya çıkan, görünen Birleşik Sözler hasılıkelam Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hasıl olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHASSUL — Hâsıl olmak. Üremek. Husule gelmek. Bir araya birikip sâbit ve bâki olmak. Netice olarak çıkmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEVAZÜN — Denklik. Müvâzene hâsıl olmak. Aynı tartıda olmak. Karşılıklı iki taraf da vezinde müsâvi olmak. Denkleşmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
maksat — is., dı, Ar. maḳṣad İstenilen şey, amaç, gaye, erek Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller maksat gütmek maksat hasıl olmak maksat muhabbet olsun … Çağatay Osmanlı Sözlük
SEKTE — Durma, kısılma. * Kanın birdenbire durması. * Bir işin görülmesinde kesiklik, durgunluk hâsıl olmak. * Tecvidde: Kıraat esnasında nefes almadan sesi kesmeğe denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNTİSAC — (Nesc. den) Doku peyda eylemek. Doku, nesic hâsıl olmak. * Mensucat gibi iki taraftan çizgili ve dokumalı olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUZUR — Hazır olmak. Mevcud bulunmak. * Hürmet edilmesi lâzım gelen kimsenin yanında olmak. * İbadet neticesi hâsıl olan rahatlık, gönül ferahlığı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İNTIBA' — Görüş ve anlayış. Kalb ve ruhta hâsıl olan te sir. * Matbu olmak, tab olmak, basılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük