- içinde olmak
- 1) herhangi bir özellik yaradılışında var olmak2) hevesli, istekli olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gözleri ışık içinde (olmak) — çok neşeli, mutlu, heyecanlı (olmak) Köylüler otomobili durdurarak gözleri ışık içinde konuşuyorlardı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
görüş birliği içinde olmak — aynı görüş ve düşünceye sahip bulunmak Rahat rahat konuştukça her bakımdan tam görüş birliği içinde olduğumuz açığa çıktı. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinde — zf. 1) Süresince, zarfında Bu yarım saat içinde evde neler geçti? Y. Z. Ortaç 2) Ortamında Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz. F. R. Atay 3) ... ile dolu bir biçimde Yüzü kırışık içinde. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aciz içinde olmak — gücü yetmemek, becerememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
emir komuta zinciri içinde olmak — herhangi bir işlem en alt rütbe veya makamdan en üst rütbe veya makama doğru gerçekleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yara bere içinde olmak (veya bulunmak) — vücudunda yara, ezik, sıyrık, çürük bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mayasında olmak — içinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli dar (veya darda) olmak — para sıkıntısı içinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dâhil olmak — (bir şeye) katılmak, girmek veya içinde olmak Oyuna biz de dâhil olduk … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünya gözüne zindan olmak (veya görünmek veya kesilmek) — büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk içinde olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük