ilan — is., Ar. iˁlān 1) Duyuru Afişte, ilanda yazılı vakit gelmemiş de olsa perde açılacak demekti. T. Buğra 2) Açıkça bildirme, açıkça duyurma Cumhuriyetin ilanı. Birleşik Sözler ilanıaşk ilan panosu ilan tahtası duvar ilanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
savaş açmak (veya ilan etmek) — 1) bir veya daha fazla devlete karşı savaş durumuna geçmek 2) ortadan kaldırmak için uğraşmak Softalığa savaş açan ilk laikler orada toplanmıştır. Y. Z. Ortaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
seferberlik ilan etmek — bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşa hazır duruma getirmek için gerekli duyuruyu yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ifşa etmek — gizli bir şeyi ortaya dökmek, açığa vurmak, yaymak, ilan etmek, afişe etmek, reklam etmek Sırrı ifşa etmediyse ne yapmışlar? R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
reklam etmek — herhangi bir kimseyi veya olayı, durumu açığa vurmak, ilan etmek, afişe etmek, ifşa etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
car etmek — 1) nara atmak, haykırmak 2) ilan etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İ'LAN (İLÂN) — Belli etmek. Yaymak. Herkese duyurmak. * Gazetelerde veya sokaklarda duvarlara kâğıt yapıştırarak ticari bir iş, bir adres veya başka bir şeyi herkese bildirme. * Açığa vurma, yayma, meydana çıkarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
carlamak — ilan etmek, tellal çağırtmak, bülend avaz ile bağırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İZAAT — İlân etmek, açığa vurmak. Sesle neşriyat yapmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
seferberlik — is., ği 1) Bir ülkenin silahlı kuvvetlerini savaşa hazır duruma getiren, ülkenin ekonomisini, yönetimini savaş gereklerine uyacak duruma sokan hazırlık ve önlemlerin tümü 2) Bu durumun ilan edildiği veya savaşın sürdüğü dönem Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük