- istif etmek
- 1) yıkılmayacak bir biçimde, düzgünce yerleştirmek
Manav Rahmi marullarını ta tavana kadar istif etmiş, aralarına yer yer domatesler sıkıştırmış.
- O. Rifat2) stok etmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Manav Rahmi marullarını ta tavana kadar istif etmiş, aralarına yer yer domatesler sıkıştırmış.
- O. RifatÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
istif — is., Rum. 1) Eşya veya başka nesnelerin düzgün bir biçimde üst üste konulmasıyla oluşan yığın 2) Kereste, tahta vb. ağaç ürünlerini kurutmak veya bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın 3) Stok Birleşik Sözler balık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
stok etmek — bir şeyi bir yere çok miktarda yığmak, biriktirmek, istif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
stok — is., İng. stock 1) Bir satış yerinde satışa hazır bulundurulan malların tümü, istif 2) ekon. Bir sanayi dalında yararlanılan ham, işlenmiş veya yarı işlenmiş maddelerin tümü 3) Bir gereksinimi karşılayacak maddeden çok miktarda yığma, istif 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük