- kasıp kavurmak
- 1) baskı yaparak veya kıyıcı davranışlarla bir topluluğu ezmek, zulmetmek
Karaköy civarını kasıp kavuran iki serseri çocuğu enselerinden yakalayıp huzuruna getirmiştim.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) çok zarar vermek, mahvetmekDerhâl asabi, ince, deli sesi çınlamaya başlar, etrafı kasıp kavurur ve kıyametleri koparırdı.
- A. Ş. Hisar3) çok etkilemek, hüküm sürmekDışarıda ortalığı kasıp kavuran bir ayaz vardı.
- C. Uçuk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.