- kuş gibi
- 1) çok hafif2) çabuk iş gören, eline ayağına çabuk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kuş gibi çırpınmak — çaresizlik içinde telaşlı davranmak Sokağa çıkmak, çocukların arasına karışmak için pencerede, kafeste kuş gibi çırpınırım. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş gibi uçup gitmek (veya uçmak) — 1) çok kısa süren bir hastalıkla ölmek 2) çok kısa sürmek, geçmek Baktım seneler kuş gibi uçuyor / Baktım sonum bir avuç toprak. B. Necatigil … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş gibi (veya kadar) yemek — çok az yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş tüyü — is. 1) Yatak, yorgan, yastık doldurmaya yarayan bazı kuşların tüyü 2) sf. Bu tüylerle doldurulmuş olan Kuş tüyü yastıklı hasır sandalyelere oturdular. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kuş tüyü gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş kafesi — is. Kuşun içinde barındırıldığı yuva Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kuş kafesi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş kafesi gibi — ufak ve güzel (yapı) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuş tüyü gibi — çok yumuşak (oturacak, yatacak yer) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasvir gibi — çok güzel (kimse) ... beyim, dadılar, tayalarla şımartılmış, kuş sütüyle beslenmiş, beyaz, tüysüz, oğlandan çok kıza yakın, tasvir gibi bir civan. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kız kuş — insan üzerine düşecek gibi alçaktan uçan ve tüylerinin rengi bukalemuna benzeyip aç ılınca renkten renge giren bir ku ş, I, 326, 332 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini