- başkası
- zm.
Diğer bir kişi, herhangi bir kimse, diğeri, ötekisi
Bir başkasını gönderir, soruşturmayı daha da derinleştirirlerdi.
- E. Bener
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir başkasını gönderir, soruşturmayı daha da derinleştirirlerdi.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
davulu biz çaldık, parsayı başkası topladı — biz çalıştık, uğraştık, başkası yararlandı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
parsayı başkası toplamak — bir emeğin karşılığını o emeği çeken değil, başka biri almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazdığı çukura (veya kuyuya) kendisi düşmek — başkası için hazırladığı kötülüğe kendi uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baştan kalmış (veya kalma) — başkası tarafından kullanılmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
el için ağlayan gözden olur — başkası için yapılacak fedakârlığın bir sınırı vardır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı nâra yanmak — başkası uğruna büyük bir zarara uğramak … Çağatay Osmanlı Sözlük
GAYRI — Başkası, diğeri. Artık. (Bak: Gayr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HADÎS-İ MEVZU' — Başkası tarafından söylendiği hâlde Peygamberimize (A.S.M.) isnad edilen hadis. Muan an veya senedlerle tesbit edilmemiş hadistir. Manası yanlış demek değildir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAAL-GAYR — Başkası ile birlikte. Gayrısı ile … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Ahar — Başkası; yabancı; üçüncü kişi … Hukuk Sözlüğü