- lanet etmek
- ilenmek, kötülüğünü istemek
Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bu nesil öyle zamanlar geçirdi ki doğduğuna lanet etti.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
lanet — is., Ar. laˁnet 1) Tanrı nın sevgi ve ilgisinden yoksun olma, beddua Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. Y. Z. Ortaç 2) sf. Ters, berbat, çok kötü Lanet filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kargış etmek (veya vermek) — kargımak, kargışlamak, lanet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEHEYYÜL — Lânet etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kargamak — lânet etmek, beddua etmek; lânetlemek I, 284; II I, 290bkz: alkamak, kargamak arkamak, kırgamak, kızgamak kargamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
karkamak — lânet etmek, kötülüğü sayıp dökmek t, 284bkz: alkamak, kargamak, kırgamak, kızgamak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
lanetlemek — i 1) Kargımak, beddua etmek, lanet etmek 2) Tanrı, merhametinden yoksun bırakmak 3) Dinden kovmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kargımak — i, hlk. Birine, Tanrı nın, insanların sevgi ve ilgisinden yoksun kalıp nefretlerine uğraması dileğinde bulunmak, ilenmek, lanet etmek, lanetlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
karğış — hakaret, lânet etmek, bed dua, karğamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
karganamak — kendine lânet etmek II, 249 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kargaşmak — birbirine lânet etmek, I I, 220 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini