- laubali olmak
- aşırı samimi veya teklifsizce davranmak
Bütün işkencelerime eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bütün işkencelerime eziyetlerime rağmen yine benimle laubali oluyordu.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
laubali — sf., Ar. lāˀubālī 1) Saygısız, çekinmesi olmayan O ilk gönderdiği laubali ve kaba haberi yumuşatmış. S. Ayverdi 2) Senli benli, teklifsiz Gelenlerden biri gülerek laubali bir tavırla ona yaklaştı. Y. K. Karaosmanoğlu 3) zf. Aşırı samimi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıvışmak — nsz, hlk. 1) Cıvık bir duruma gelmek, cıvıklaşmak 2) mec. Teklifsiz ve laubali olmak Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük