- merhamet duymak
- acıma veya şefkat duygusu uyanmak veya kabarmak
Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ömrümde hiç kimseye bu kadar saf ve derin merhamet duymamıştım.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
merhamet — is., Ar. merḥamet Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller merhamet duymak merhamet etmek merhamete gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
merak sarmak (veya duymak veya salmak) — (bir şeye) bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak Miralay beyimiz, emekli olduktan sonra komisyonculuğa kalkan veya cins tavuk yetiştirmeye merak salan soydan değildir. H. Taner Bu adama, her gördüğüm … Çağatay Osmanlı Sözlük