- başlangıç noktası
- is.
1) Bir işin veya şeyin başladığı yer2) Parametrelenmiş bir yayın uçlarından biri3) mat. Sıfır sayısının, sayı doğrusundaki yeri, baş nokta
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
başlangıç — is., cı 1) Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü Hayatın başlangıcı gibi sonu da bir ninni, masal ve uyku ihtiyacını duyuyor. A. Ş. Hisar 2) ed. Ön söz, giriş, mukaddime Birleşik Sözler başlangıç noktası Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nirengi noktası — is. 1) Nirengi işleminde ayrılan üçgenlerin tepe noktası 2) den. Gemicilerin seyir için kullandığı doğal yön noktası 3) Başlangıç ve hareket yeri Biz de yılın ilk gününü önce bir nirengi noktası, sonra da giderek bir bayram olarak aldık. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket noktası — is. 1) Bir iş, bir yolculuk vb.nin başladığı yer 2) Bir sorunun incelenmesinde başlangıç olarak alınan nokta … Çağatay Osmanlı Sözlük
nokta — is., Ar. nuḳṭa 1) Çok küçük boyutlarda işaret, benek 2) Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret 3) Yer Köşkten çıktık ve bahçenin her noktasını uzun uzun durup konuşarak dolaştık. A. Haşim 4) Konu, konu ile ilgili önemli bölüm Genç adam, o… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşik — is., ği 1) Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak Sofaya açılan kapının eşiğine gelmişti. T. Buğra 2) Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer Adımlarını eşikten atarken saraydan ne vakit ve ne duygularla çıkacaklarını kendileri de… … Çağatay Osmanlı Sözlük
başnokta — is., mat., T. baş + Ar. noḳṭa Başlangıç noktası … Çağatay Osmanlı Sözlük
sapak — sf., ğı 1) Sapaklığı olan 2) is. Bir ana yoldan ayrılan yolun başlangıç noktası 3) is. Akarsuyun kollara ayrıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
mebde' — (A.) [ أﺪﺒﻡ ] 1. başlangıç noktası … Osmanli Türkçesİ sözlüğü