- muvaffak olmak
- başarmak
Birdenbire vali yapsalardı belki daha ziyade muvaffak olacaktım.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Birdenbire vali yapsalardı belki daha ziyade muvaffak olacaktım.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muvaffak — (A.) [ ﻖﻓﻮﻡ ] başarılı. ♦ muvaffak olmak başarmak, başarılı olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
muvaffak — sf., Ar. muvaffaḳ Başarmış, başarılı (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller muvaffak olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
başarmak — i Bir işi istenilen biçimde bitirmek, muvaffak olmak Yüzünde zor bir işi başarmış adamın sevinci vardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
deha — is., Ar. dehā 1) İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek düzey, dâhilik Hepimiz Mustafa Kemal in askerlik dehasına inanırdık. F. R. Atay 2) Dâhi Dehalar muvaffak olmak için zamanlarını ve şartlarını unutamazlar. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜSN-Ü TEDBİR — İyi düşünülerek tutulan yol. Tefekkür ile tasmim etmek, ihtiyar olunacak meslek ve harekete karar vermek. * Bir kimseden bir haberi nakil ve rivâyet eylemek. * Bir şeye iyi muvaffak olmak için o işe muvafık ve hesaplı hareket etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUVVE-İ AZM — f. Azim kuvveti. Emele muvaffak olmak için gösterilen azim, cehd kuvveti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NECAH — Zafer bulmak, murâda ermek, ihtiyaçlarını te mine muvaffak olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
YE'S — Emelinden kesilmek. Ümidsizlik. Nevmid olmak. Matlubunun hâsıl olmasına ümidini kesmek.(Arkadaş! Amele ve taate muvaffak olmayan azaptan korka, ye se düşer. Böyle me yusun gözüne, dinî mes elelere münafi edna ve zayıf bir emare, kocaman bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük