- nakış işlemek
- kumaş üzerine renkli iplikler, sırma veya sim kullanarak işleme yapmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
nakış — is., kşı, Ar. naḳş 1) Genellikle kumaş üzerine renkli iplikler veya sırma ve sim kullanarak elle, makineyle yapılan işleme, el işi Kilimi kilim yapan özelliklerden biri de nakış aralarındaki boşlukların düzenidir. B. R. Eyuboğlu 2) Özellikle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakış makinesi — is. Nakış işlemek üzere özel olarak yapılmış makine … Çağatay Osmanlı Sözlük
nakış ipliği — is. Çeşitli motifleri kumaş üzerine işlemek için pamuk, ipek, yün veya başka maddelerden hazırlanan sırma, sim vb. özel iplik … Çağatay Osmanlı Sözlük
gergef işlemek — gergefle nakış işlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasnak işlemek — kasnakta nakış işlemek Eski mahalledeki bir kız gibi kasnak işlesin. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş işlemek — nakış yapmak İş işleyen kaynanası ile Hacı Hürmüz Hanım, başlarını çevirip gözlüklerinin üstünden geline baktılar. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasnak — is., ğı 1) Enli çember 2) Kalbur, tel vb. şeylerin tahta çemberi 3) Nakış işlemek için gergef gibi kullanılan, kumaşı germeye yarayan, tahtadan çember 4) mim. Bir sütunun gövdesini oluşturan silindir biçimindeki taşların her biri 5) mim. Kıyıları … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiknemek — sıkı dikmek, altın tellerle (yani kılaptan denen altın sarılı tellerle) ipek kuma ş üzerine nakış işlemek; yere sürgü çekmek, I, 414; III, 301 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
gergef — is., Far. kār + Ar. keff Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gergef işlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş — is. 1) Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir. S. F. Abasıyanık 2) Bir değer yaratan emek 3) Birinden istenen hizmet veya birine verilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük