- saf bağlamak
- sıralanmak, sıraya girmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
saf — 1. is., Ar. ṣaff 1) Dizi, sıra Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı. E. E. Talu 2) Grup Birleşik Sözler saf dışı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller saf bağlamak saf değiştirmek saf tutmak saflara ayırmak 2. sf … Çağatay Osmanlı Sözlük
saf tutmak — 1) saf bağlamak 2) belli bir gruba katılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
el bağlamak — 1) saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup durmak 2) namaza durmak Durup el bağlayalar yâran saf saf. Baki … Çağatay Osmanlı Sözlük
koşun bağlamak — koşun durumuna girmek, saf tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
koşun — is., hlk., Moğ. 1) Asker, yan yana durmuş asker dizisi, saf 2) Yan yana dizilmiş insanların oluşturduğu dizi 3) Koşu, yarış Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller koşun bağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük