- sakat olmak
- sakatlanmak
Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
sakat — sf., Ar. saḳaṭ 1) Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Bozuk veya eksik Sakat bir anlatım. Sakat bir iş. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sakat olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ZARAR — Lüzumlu ve kıymetli bir şeyin eksilmesi veya kaybolması. Ziyan. Kayıp.(Zarar, birşeye dahil olan eksikliktir ki, hastalık veya körlük, topallık gibi sakatlık demektir. Nitekim anadan doğma a maya ve pek zayıf hastaya darir denilir. Mühimmat ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük