- satış yapmak
- satmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
satış — is., tic. Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler satış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istasyon — is., Fr. station 1) Tren, metro durağı Hep birlikte ilk istasyonda inerek karakola gitmişlerdi. Ç. Altan 2) Araştırma kuruluşu Meteoroloji istasyonu. Tohum ıslah istasyonu. 3) Satış, bakım, aşı vb. işler yapılan kuruluş veya yer Trafik muayene… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukavele — is., huk., Ar. muḳāvele Sözleşme Meşhur aktör davet edilmiş hatta mukavelesi bile yapılmak üzere imiş! H. F. Ozansoy Birleşik Sözler mukavelename satış mukavelesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller mukavele yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözleşme — is. 1) Sözleşmek işi 2) huk. Hukuki sonuç doğurmak amacıyla iki veya daha çok kişinin, kuruluşun karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla gerçekleşen işlem, bağıt, akit, mukavele, kontrat Anayasa, her şeyden önce bütün vatandaşların uymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük