sevk etmek

sevk etmek
1) göndermek, götürmek

Bayanı emekliye sevk ederek kendisinin evleneceğini söyledi.

- R. N. Güntekin
2) mec. sürüklemek, itmek

Burada başka bir olay anlatacağım ki bu, Türk'ü şuuraltı bir kuvvetle İstiklal Savaşı'na sevk eden amillerin biridir.

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • sevk — is., Ar. sevḳ 1) Gönderme, götürme Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım. R. H. Karay 2) Sürükleme, itme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sevk etmek sevk olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sevk -i tabi'î — [ ﯽﻌﻴﺒﻃ قﻮﺱ ] içgüdü. ♦ sevk etmek göndermek, yönlendirmek, götürmek …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • şilamak — sevk etmek, göndermek, irsal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürmek — i, e, er 1) Yönetip yürütmek, sevk etmek 2) Devam etmek Yenilenmesine karar verilen Meclisin yetkileri, yeni Meclisin seçilmesine kadar sürer. Anayasa 3) Önüne katıp götürmek Koyunları sürmek. 4) Uzatmak, ileri doğru itmek Kahveyi ısıtıyor, suyu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlanmak — ata binmek, sefere çıkmak, düşmen üzerine asker sevk etmek; ad u nam kazanmak, şöhret peyda etmek, mersum olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yalanun — bir yere sirâtle asker sevk etmek, leşker irsal etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yürküzmek — tesyir, sevk etmek, yürütmek, tereddüd etmek, salı vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HERKÜL BURCU — Gök küresi kuzey cihetinde isim verilen bir takım yıldız kümesi. (Bak: Büruc)(...Hem şemse kendi mihveri üstünde cazibe denilen manevî ipleri yumak yaptırmak için dolap ve çıkrık hükmünde olan güneşi, bir Kadir i Zülcelal in emriyle döndürüp, o… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • itmek — i, er 1) Bir şeyi güç uygulayarak ileri götürmek Erzak yüklü arabayı arkadan iten iki uşak, sırtı tırmandılar. H. E. Adıvar 2) Kapı, pencere vb.ni güç uygulayarak açmak veya kapamak Yavaşça kapıyı itti, elinde yoğurt bakracıyla girdi. H. E.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şaşkına dönmek — (biri) beklenmedik bir durum karşısında şaşkınlaşmak Bunlar da Mustafa Kemal i ifratlı hareketlere, yanlış yollara sevk etmek töhmeti altında bunalmış, şaşkına dönmüş idiler. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”