- şehadet etmek
- herhangi bir konuda bildiği, gördüğü şeyleri söylemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şehadet — is., Ar. şehādet 1) Tanıklık, şahitlik Dünya karşısında Türk ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır. A. Ş. Hisar 2) Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma Birleşik Sözler şehadetname şehadet parmağı kelimeişehadet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEZKİYE — Doğruluğuna şehadet etmek. * Zekât vermek. * Zekât almak. * Pak ve temiz etmek. * Övmek, medhetmek. * Birisinin durumu hakkında soruşturmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞAHADET — (Şehâdet) Şâhidlik. * Bir şeyin doğruluğuna inanmak. * Delâlet. Alâmet, işaret, iz. * Allah (C.C.) rızâsı yolunda hayatını fedâ etmek. Din için muharebeden şehitlik. (Bak: Şehid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEBAİR — (Kebire. C.) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı: Allah ı inkâr etmek. Allah a şirk koşmak. Kat iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. Allah ın rahmetinden ümidini kesmek. Allah ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSLÂM — (Selâm. dan) İtaat, inkıyad, bir şeye teslimiyet. Din. * Ist: Hz. Muhammed in (A.S.M.), Allah ın emriyle insanlara bildirdiği din. (İslâmlıkta, Allah a itaat etmek, Peygambere tâbi olmak ve din namına ne bildirilmişse, kalb ile dil ile tasdik ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şahitlik — is., ği Tanıklık, şehadet Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller şahitlik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük