- şahitlik
- is., -ği
Tanıklık, şehadetAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şahitlik etmek — tanıklık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşhudat — şahitlik … Hukuk Sözlüğü
tanukluk — şahitlik, tanıklık; tutak I, 503 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
ŞAHİD — Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu teber sayılan. Gören. * Resul ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike i kiram. * Hazır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
GÜVAHÎ — f. şahitlik. şahitlik etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
şehadet — is., Ar. şehādet 1) Tanıklık, şahitlik Dünya karşısında Türk ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır. A. Ş. Hisar 2) Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma Birleşik Sözler şehadetname şehadet parmağı kelimeişehadet… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanıklık — is., ğı Tanık olma durumu veya tanığın yaptığı iş, şahitlik Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tanıklık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tanıklık etmek — mahkemede, tanık olunan bir durumu söylemek, şahitlik etmek İntihar etmeden önce de aleyhte tanıklık edecek, yargıcı temizleyecekti. Ç. Altan … Çağatay Osmanlı Sözlük
şahâdet — (A.) [ تدﺎﻬﺵ ] 1. tanıklık, şahitlik. 2. şehadet getirme. 3. şehitlik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü