- takat getirmek
- dayanmak, katlanmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
takat — is., ti, Ar. ṭāḳat Bir şeyi yapabilme, başarabilme gücü, güç, hâl, derman, kuvvet Hareket edebilecek ne vasıtamız ne takatimiz vardı. A. Gündüz Birleşik Sözler takat sınırı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller takat getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
SABR (SABIR) — Acıya ve zorluğa katlanmak. * Bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryad etmeyip sonunu bekleyip tahammül ile katlanması. * Muharebede şecaat gösterme. * Bir kimseyi bir şeyden alıkoymak. * Öğrendiği bir şeyi başkasının da öğrenmesi için… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİTAAT — (Tav . dan) Tâkat getirmek. Kudreti ve gücü yeter olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük