- teskin etmek
- acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırmak, dindirmek
Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü.
- Âşık Veysel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü.
- Âşık VeyselÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teskin — is., Ar. teskīn Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu. B. Felek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller teskin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
teskîn — (A.) [ ﻦﻴﮑﺴﺕ ] yatıştırma, sakinleştirme. ♦ teskîn etmek yatıştırmak, sakinleştirmek. ♦ teskîn olmak yatışmak, sakinleşmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tındurmak — teskin etmek, rahatlandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarğılamak — teskin etmek, dâvâ kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MUTAMENE — Teskin etmek, sâkinleştirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TEDVİM — Teskin etmek, sâkinleştirmek. * Kuşun, uçarken dönüp deverân etmesi. * Dili ağızda döndürmek. * Tatmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAK' — (C: Nuk Enku) Su saklayacak yer. * Kuyu içinde olan su. * Deve kuşu avazı. * Feryâd etmek, bağırıp çağırmak. * Susuzluğu teskin etmek, susuzluğu gidermek. * Sıcak suda haşlama. * İlâç olarak çıkarılan su. * Suda ıslanma. * Toz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cevatmak — sabileri teskin etmek; aldatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ondurmak — dindirmek, teskin etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEHDİN — Çocuğu güzel sözlerle susturup avutma. Yalandan yüze gülüp medhetme. * Teskin etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük