- teşkil etmek
- oluşturmak, ortaya çıkarmak
Tel, yirminci asır makine hâkimiyetinin esasını teşkil eder.
- R. H. Karay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tel, yirminci asır makine hâkimiyetinin esasını teşkil eder.
- R. H. KarayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
teşkil — is., Ar. teşkīl 1) Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme Daha düne kadar teşkiline o kadar şiddetle karşı koyduğu bir teşebbüse şimdi neden kendisini önayak etmek istiyordu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Oluşum 3) Örgütleme Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
teşkîl — (A.) [ ﻞﻴﮑﺸﺕ ] 1. şekillendirme, oluşturma. 2. kurma. ♦ teşkîl edilmek kurulmak. ♦ teşkîl etmek oluşturmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
cilvegâh — (A. F.) [ ﻩﺎﮔ ﻩﻮﻠﺝ ] görünme yeri. ♦ cilvegâh olmak yatak teşkil etmek, yurt olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ISKALARİYA — Geminin üst kısmına çıkabilmek için iskele, yani merdiven teşkil etmek üzere çarmıhlara aykırı ve kazık bağı ile bağlanmış ince halatlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ZENCİR-BEND — f. Zincire vurulmuş, zincirle bağlı mânasına gelir. Eskiden azılı katiller ve deliler, zincirle bağlandıkları için bu tâbir meydana gelmiştir. * Edb: Her mısranın son kelimesi, bir sonra gelen mısraın ilk kelimesini teşkil etmek şekliyle meydana… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dölek — 1. rahat 2. kabarıntı teşkil etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
TEŞTİR — Edb: Bir gazeli teşkil eden beyitlerin beher mısraı arasına ikişer mısra ilâve etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük