- tevkif etmek
- tutuklamak
Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı.
- H. E. Adıvar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yalnız şu var ki müttefik kuvvetleri küçük bahanelerle durmadan Türkleri tevkif ediyor, cezalara çarptırıyor ve bazen de müttefik merkezlerinde fena hâlde dövüyorlardı.
- H. E. AdıvarÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tevkîf etmek — 1. durdurmak. 2. kapatmak. 3. tutuklamak. ♦ tevkîl etmek vekil bırakmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tevkif — is., esk., Ar. tevḳīf 1) Durdurma 2) huk. Bir suç dolayısıyla birini tutuklama Birleşik Sözler tevkifhane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tevkif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
eklamak — tevkif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutmak — i, ar 1) Elde bulundurmak, ele almak Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. Ö. Seyfettin 2) Ele geçirmek, yakalamak Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı. Ö. Seyfettin 3) Avlamak Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tutuklamak — i Kanun yoluyla hürriyeti kısıtlayarak bir yere kapatmak, tevkif etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TA'ZİR — Siyaset. * Tehdit etmek. * Tazim ve tathir. Temizlemek ve hürmet etmek. * Lügatta red, icbar, tahkir, te dib, hak üzere tevkif mânalarına gelen bu tabir, İslâm hukukunda: Hakkında muayyen bir şer î ceza olmayan suçlardan dolayı ulülemr (hükümdar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük