- tımar etmek
- 1) yaralara bakmak, iyileştirmek2) binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizlemek
Arabacı atları tımar ediyordu.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Arabacı atları tımar ediyordu.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tımar — 1. is., tar. Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000 20.000 akçe olan toprak 2. is., esk., Far. tīmār 1) Yara bakımı 2) Ağaç bakımı Merkeplere atladılar, şeftali… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki tımar bir yem yerine geçer — atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gebrelemek — i Hayvanı gebre (I) ile tımar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşağı — is. 1) Hayvanları tımar etmek için kullanılan, sacdan, dişli araç 2) Sırtı kaşımak için kullanılan uzun saplı, ucu kaşık veya el biçiminde, tırnaklı araç Birleşik Sözler kavga kaşağısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaşağılamak — i Tımar etmek için hayvana kaşağı sürmek Günde iki defa hepsini kaşağılayıp ayrı ayrı ovuyordum. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
tımarlamak — i Tımar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEŞDİB — Arıtmak, temizlemek. * Tımar etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
Mehmed II. — Mehmed II. (محمد بن مراد / Meḥemmed[1] b. Murād; * 30. März 1432 in Edirne; † 3. Mai 1481 bei Gebze), genannt ابو الفتح / Ebū ʾl Fetḥ /‚Vater der Eroberung‘ und später فاتح / Fātiḥ /‚ … Deutsch Wikipedia