tuzak — is., ğı 1) Kuş veya yaban hayvanlarını yakalamaya yarayan araç veya düzen 2) mec. Birini güç ve tehlikeli bir duruma düşürmek için kurulan düzen, komplo Onun bana gönderdiği mektuplar filan hep tuzak, hep birer şantajdan ibaretti. O. C. Kaygılı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
komplo kurmak — bir kimseye karşı gizlice, toplu olarak zarar verici karar almak, tuzak kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
koranmak — tuzak kurmak, hile etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuzaklamak — i Tuzak kurmak, tuzağa düşürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
olta atmak — 1) balık yakalamak için olta takımını suya atmak 2) mec. tuzak kurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
añdımak — yakalamak için hile yapmak, tuzak kurmak, etraf ını sarmak I, 311, 401 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kapan — 1. is., esk., Ar. ḳabbān Pazara satılmak üzere gelen yiyecek maddelerinin tartıldığı resmî büyük kantar ve bu kantarın bulunduğu yer 2. is., Ar. ḳabbān 1) Bazı hayvanları yakalamak için kullanılan, hayvanın ayağının değmesiyle işleyen tuzak 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük