- uzak durmak
- yaklaşmamak, karışmamak
Çocuklar ilk günü senden uzak durmuşlardı, nasıl bir kişi olduğunu kestiremiyorlardı.
- T. Dursun K
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çocuklar ilk günü senden uzak durmuşlardı, nasıl bir kişi olduğunu kestiremiyorlardı.
- T. Dursun KÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
uzak — sf., ğı 1) Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. P. Safa 2) Arada çok zaman bulunan Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 3) Eli, gücü veya hükmü yetişmez O böyle işlerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
alarga durmak — argo uzak durmak, karışmak istememek, ilgisiz davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
soğuk durmak — ilgisiz, sevimsiz davranmak Suat ilgilerine heyecanla karşılık vermiyor, biraz uzak ve soğuk duruyordu. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtirâz — (A.) [ زاﺮﺘﺣا ] kaçınma, çekinme, uzak durma, geri durma. ♦ ihtirâz etmek kaçınmak, çekinmek, uzak durmak, geri durmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ibâ' — (A.) [ ءﺎﺑا ] çekinme, uzak durma, kaçınma. ♦ ibâ etmek çekinmek, uzak durmak, kaçınmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ictinâb — (A.) [ بﺎﻨﺘﺝا ] kaçınma, uzak durma, çekinme. ♦ ictinâb etmek kaçınmak, uzak durmak, çekinmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
sakınmak — i, den 1) Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek Gençliğinde gerçekten delifişek, gözünü daldan budaktan sakınmaz bir askermiş. H. Taner 2) Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
etliye sütlüye karışmamak — toplum içindeki çeşitli hareketlerden uzak durmak, hiçbir şeyle ilgilenmemek, tartışmalı konulardan kaçınmak Etliye sütlüye karışmamak ve hiçbir ideal için hiçbir mücadeleye katılmamak onun mizacıdır. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavır almak (veya takınmak veya koymak) — (birine karşı) mesafeli davranmak, uzak durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
alarga gitmek — argo uzak durmak Kâmuran ı erkekten sayarak biraz alarga gidiyorlardı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük