veda etmek

veda etmek
1) vedalaşmak, esenleşmek

Arkadaşlarına veda edip ayrıldı.

- H. Taner
2) mec. sevilen bir şeyle olan ilgisini kesmek

Dünyaya veda ettik, atıldık dolu dizgin / En son koşumuzdur bu, asırlarca bilinsin.

- Y. K. Beyatlı

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • veda — is., Ar. vidāˁ Ayrılırken birbirine selam ve esenlik dileme Zaten ayrılması sırasında elimi sıkışı, yüzüme bakışı, acelesi ve tuhaflığı bir vedaya benziyordu. R. H. Karay Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller veda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eslenmek — vedâ etmek, tahsil i ruhsat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hoşlaşmak — veda etmek, kendi kendine hoşhal olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyümek — nsz 1) Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken. F. H. Dağlarca 2) Yetişmek İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • esenlemek — i 1) Biriyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine sözle veya işaretle bir nezaket gösterisi yapmak, selam vermek, selamlamak 2) Birine esenlik dileyerek ayrılmak, veda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yönelmek — e 1) Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek 2) mec. Amaç olarak benimsemek Şiire veda etti ve sanatın başka bir bölümüne yöneldi, hikâye ve romana. Y. Z. Ortaç 3) mec. Hedef almak Suçlamalar bana yöneldi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”