zahmet çekmek

zahmet çekmek
sıkıntıya katlanmak, güçlükle karşılaşmak

Yolda çok zahmet çekmiş, bereket versin Paris sefareti erkânından biri kendisine refakat etmiş.

- Y. K. Karaosmanoğlu

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zahmet — is., Ar. zaḥmet Sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet, meşakkat Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın. H. F. Ozansoy Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller zahmet çekmek zahmet etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eziyet çekmek — zahmet ve sıkıntıya uğramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emgemek — emek çekmek, zahmet çekmek I, 284, 362 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ter dökmek — 1) çok terlemek 2) mec. bir iş yapmak için zahmet çekmek Erenköy yollarına ne kadar ter döktüğümü bilemezsin. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • emgenmek — emenmek, zahmet çekmek I, 255 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • emgeşmek — birbiri yüzünden zahmet çekmek I, 238 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • imkenmek — zahmet ve meşakket, derd u elem çekmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çile — 1. is., Far. çille 1) Zahmet, sıkıntı Dargınlık insanların bütün ömrünü dolduran bir çile, bir ezadır. R. H. Karay 2) din b. Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem Birleşik Sözler çilehane Atasözü,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eziyet — is., Ar. eẕiyyet Aşırı güçlük ve sıkıntı, üzgü, cefa, zahmet, zulüm Birleşik Sözler gâvur eziyeti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller eziyet çekmek eziyet etmek eziyet vermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • güçlük — is., ğü 1) Güç olan bir şeyin niteliği, zorluk 2) Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar. B. Felek 3) Engel, pürüz Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı. O …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”