- zahmet
- is., Ar. zaḥmet
Sıkıntı, güçlük, yorgunluk, eziyet, meşakkat
Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın.
- H. F. OzansoyAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
zahmet — zàhmet (zámet) m DEFINICIJA reg. 1. ekspr. trud, napor, teškoća; umor 2. etnol. vrsta boda u narodnom vezu ETIMOLOGIJA tur. ← arap. zaḥmä … Hrvatski jezični portal
zahmet çekmek — sıkıntıya katlanmak, güçlükle karşılaşmak Yolda çok zahmet çekmiş, bereket versin Paris sefareti erkânından biri kendisine refakat etmiş. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet etmek — 1) biri için yorulmak veya masrafa girmek 2) çaba harcamak, gayret göstermek Zahmet edip enine boyuna okumazlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet vermek — sıkıntı vermek Size zahmet vermemek için ben buraya geldim. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet — (A.) [ ﺖﻤﺣز ] 1. sıkıntı, meşakkat. 2. güç … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ZAHMET — Sıkıntı, eziyet. Yorgunluk. * Zor, güç … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İHTİYAR-I ZAHMET — Zahmet ve meşakkate katlanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
zahmet olmak — (birine) yapılan bir işten sıkıntı, yorgunluk duymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zahmet olmazsa — rica ederim yerine kullanılan bir nezaket sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHMİL-İ ZAHMET — Zor bir işi birine yükletme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük