- badem olmak
- argo
sonu kötü olmak, kötü bitmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
badem — is., bit. b., Far. bādām 1) Badem ağacı 2) Bu ağacın yaş veya kuru yenilen yemişi Birleşik Sözler badem ağacı badem bıyık badem ezmesi badem gözlü badem içi badem kürk … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağaç — is., cı, bit. b. 1) Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki 2) sf. Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan Ağaç tekne. 3) Direk Birleşik Sözler ağaç arısı ağaç balı ağaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıyık — is., ğı 1) Üst dudak üzerinde çıkan kıllar Bıyık ve kaşlarımdaki aklar saçlarımdakinden daha azdı. R. N. Güntekin 2) Balıklarda deri uzantısı 3) Asma vb. bitkilerde, sarılıp tutunmaya yarayan sürgün Birleşik Sözler badem bıyık beşbıyık kaytan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
soyulmak — nsz Soyma işine konu olmak Küçük çocuğun gözü soyulmuş bir taze badem gibi parladı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük