bereket versin

bereket versin
1) para alan kimsenin söylediği iyi dilek sözü
2) bir kimsenin bir durumdan hoşnutluğunu anlatan söz

Bereket versin, gece bu kır yolu tenha idi.

- H. R. Gürpınar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • bereket ki (veya bereket versin ki) — iyi ki, Tanrıya şükür ki anlamında kullanılan bir söz Bereket versin ki genç boksör, dayağa ezelden idmanlıydı. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bereket — is., Ar. bereket 1) Bolluk, gürlük, ongunluk, feyiz, feyezan Çocuk gönlüm kaygılardan azade / Yüzlerde nur, ekinlerde bereket. O. V. Kanık 2) hlk. Yağmur Bereket yağıyor. 3) zf. İyi ki, neyse ki, iyi bir rastlantı sonucunda Bereket, o sıralarda… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Allah (binbir) bereket versin — bir kazanç karşısında durumundan hoşnut olmayı belirten bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Allah Halil İbrahim bereketi versin — Tanrı çok versin, bereket versin anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Allah — is., öz., Ar. allah Tanrı Birleşik Sözler Allah aşkına Allah taksimi Allah vergisi Allah yapısı Allaha ısmarladık Allahualem Allahuteala …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eşmek — 1. nsz, er At hızlı gitmek 2. i, er 1) Toprağı veya toprak gibi yumuşak bir şeyi biraz kazmak Bereket versin ateş koydu demin komşu kadın. / Üşüyorsan eşiver mangalı, eş, eş de ısın. M. A. Ersoy 2) mec. Araştırmak, incelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hüzün — is., znü, Ar. ḥuzn İç kapanıklığı, gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı Bereket versin bu hüzün uzun sürmez, çabuk dağılır ve kızcağız bir müddet sonra o daimî mağrur hâlini alıverirdi. H. Taner Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hüzün çökmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • neyse — bağ. 1) Önemi yok, olan oldu anlamında kullanılan bir söz 2) ünl. Çok şükür, bereket versin anlamında kullanılan bir söz 3) zf. Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise anlamında kullanılan bir söz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller neyse ne …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yama — is. 1) Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma 2) Bu iş için kullanılan parça Bereket versin benim tente yaması içindeki paracıklara. A. Gündüz 3) Deride geniş leke Birleşik Sözler gizli yama Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller yama… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kılavuzluk etmek — yol göstermek, rehberlik etmek Bereket versin ki garsonun beyaz gölgesi bana kılavuzluk ediyordu. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”