μπατανία — η μάλλινο κλινοσκέπασμα, κουβέρτα. [ΕΤΥΜΟΛ. < ιταλ. batania, ενώ κατ άλλους από τουρκ. battaniye] … Dictionary of Greek
πατανία — η μάλλινο κλινοσκέπασμα, κουβέρτα. [ΕΤΥΜΟΛ. < ιταλ. batania ή, κατ άλλους, από τουρκ. battaniye (βλ. και λ. μπατανία)] … Dictionary of Greek
deprem konteyneri — is. Doğal afet zamanlarında kullanılmak üzere gereksinim duyulabilecek çadır, battaniye, ilk yardım ve kurtarma malzemelerini barındıran, yerleşim merkezlerinde belirli noktalara konulan özel büyük dolap … Çağatay Osmanlı Sözlük
hurç — is., cu, Ar. ḫurc 1) Genellikle yelken bezinden veya meşinden yapılmış büyük heybe 2) Çeşitli kumaşlardan yapılan, içerisine battaniye, yorgan vb. eşya konulan özel çanta … Çağatay Osmanlı Sözlük
Siirt battaniyesi — is. Tiftik keçisinin tüyünden dokunan, uzun tüyleri çeşitli yönlere yatırılarak desenler elde edilen bir tür battaniye … Çağatay Osmanlı Sözlük
velense — is., İt. valenciana Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yünlü — sf. 1) Yünü olan 2) Yünden yapılmış Yünlü battaniye. 3) is. Yün kumaş 4) Yün kumaştan yapılmış Yünlü etek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MEYDAN DAYAĞI — Eskiden askeri mekteblerle kışlalarda tatbik edilen cezalardan biridir. Meydanda tatbik edildiği için bu adı almıştır. Arkadaşını yaralamak, hoca ve zâbitine hakarette bulunmak gibi büyük kabahatlerden dolayı verilen bu dayak cezası, saf saf… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜLTEHİF — Yorgan veya battaniye gibi bir şeye sarılmış olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük