- boza olmak
- hlk.
utanmak, bozum olmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boza — is. Arpa, darı, mısır, buğday vb. tahılların hamurunun ekşitilmesiyle yapılan koyuca, tatlı veya mayhoş içecek Birleşik Sözler bozahane Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller boza gibi boza olmak bozacının şahidi şıracı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ense — is., anat. Boynun arkası Cebinden küçücük siyah bir mendil çıkardı. Yüzünü, gözünü, ensesini, boynunu sildi. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler ense çukuru ense kökü ensesi kalın Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ense kulak yerinde olmak ense… … Çağatay Osmanlı Sözlük