- çorba gibi
- 1) pek sulu (yemek)2) karmakarışık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çorba — is., Far. şūrbā 1) Sebze, tahıl, et vb. ile hazırlanan sıcak, sulu içecek 2) mec. İçinden çıkılmaz durum Birleşik Sözler çorba kaşığı çorba tabağı egzotik çorba ekşili çorba hazır çorba terbiye … Çağatay Osmanlı Sözlük
Türkische Sprache — Türkisch (Türkçe) Gesprochen in Türkei, Zypern, Bulgarien, Griechenland, Mazedonien, Rumänien, Kosovo, außerdem unter türkischen Migranten in Westeuropa, Nordamerika und Australien Sprecher Geschätzte 6 … Deutsch Wikipedia
açgözlülük — is., ğü Açgözlü olma durumu veya açgözlüye yakışacak davranış, doymazlık, tamahkârlık, tamah, tokgözlülük karşıtı Gönlü o kadar geniş imiş ki sair yoksullar gibi imarethaneden bir tas çorba içmeyi dahi açgözlülük sayarmış. Y. K. Karaosmanoğlu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kepçe — is., Far. kefçe 1) Sulu yiyecekleri karıştırmaya ve dağıtmaya yarayan, uzun saplı, yuvarlak ve derince kaşık Tahta kaşık ve kepçe yontar, geçimini bunları satarak sağlardı. N. Araz 2) sf. Bu kaşığın alabildiği miktarda olan Tabağına iki kepçe… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tabak — 1. is., ğı, Ar. ṭabaḳ 1) Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor. A. Gündüz 2) sf. Bu kabın alacağı miktarda olan Birleşik Sözler kayık tabak balık tabağı çorba tabağı iftar tabağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
terbiyeli — sf. 1) Topluluk kurallarına uygun olarak davranan, müeddep Gelenleri kapıdan terbiyeli uşaklar karşılarmış. R. H. Karay 2) Terbiye işlemi yapılmış (yemek) Birleşik Sözler terbiyeli çorba terbiyeli köfte Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarma — is. 1) Yarmak işi 2) Engebeli bir yerde, herhangi bir yolu geçirmek için açılmış yer Demir yolu birçok yarmalardan geçer. 3) Gelişigüzel kırılmış buğday, dövme Yarma arpa. Yarma burçak. 4) Gelişigüzel kırılmış buğdaydan yapılan bir tür çorba 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İRMİK — Buğday gibi hububatdan elde edilen ve helva, çorba yapımında kullanılan iri taneli un … Yeni Lügat Türkçe Sözlük