- falso vermek
- 1) bozulmaya yüz tutmak
Artık İstanbul'da her şey gevşemiş, falso vermişti.
- Ö. Seyfettin2) açık vermek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Artık İstanbul'da her şey gevşemiş, falso vermişti.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
falso — is., müz., İt. falso 1) Bir parça çalınır veya söylenirken yapılan nota yanlışlığı Ahenge falso, kalın erkek sesleri de karıştı. H. R. Gürpınar 2) mec. Yanlış davranış Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli. A. Gündüz Atasözü … Çağatay Osmanlı Sözlük