nişan — is., Far. nişān 1) İşaret, iz, belirti, alamet 2) Nişanlanma sırasında yapılan tören Bizi nişana çağırdılar. 3) Evlenmek üzere birbirine söz verme, nişanlanma Nişanı bozmuşlar. 4) Kurşun, taş vb. ile vurulmak istenen hedef 5) Hedefi vurmak için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nişanlamak — i, le 1) Bir çiftin evlenme işinin kararlaştığına belirti olarak parmaklarına yüzük takmak, yavuklamak Ali Ağanın kızını yarı yalvarma, yarı yıldırma ile bana nişanlayıvermişlerdi. S. F. Abasıyanık 2) Bir hedefi vurmak için silah, taş vb.ne belli … Çağatay Osmanlı Sözlük
beletmek — nişan, işaret koymak … Beypazari ağzindan sözcükler
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
TERKİM — Rakamlamak, rakam koymak. * Nişan eylemek. * Yazma. * Yarma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TERZİZ — Kâğıda nişan ve alâmet etmek, işaret koymak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük