olay yapmak

olay yapmak
bir olayı gereğinden fazla büyütmek, sorun çıkarmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • olay — is. 1) Ortaya çıkan, oluşan durum, ilgi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka O olaydan sonra bir daha yalnız kalmamıştık onunla. N. Cumalı 2) Önemli tarihsel olgu, fenomen Nötron bombası günümüzün olayıdır. Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • olaylaştırmak — i Olay durumuna getirmek, olay yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • edebiyat — is., Ar. edebiyyāt 1) Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II) Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 2) Bir bilim kolunun türlü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fasıl — is., slı, Ar. faṣl 1) Bölüm, kısım, devre Kitabı kapadı, biraz durdu, sonra tekrar açarak o faslı sonuna kadar bir hamlede okudu. P. Safa 2) Dönem, devre Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç / Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç. Y …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürpriz — is., Fr. surprise Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik durum Kocam bugün gazeteci arkadaşlarına bir sürpriz parti vermek istiyor. B. Felek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sürpriz yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”